Kıl dönmesi hastalığının tedavi edilebilmesi için cilt altında biriken kılların kendisini çevreleyen kapsül birlikte çıkarılması gerekmektedir. Kıllara ve kapsül tamamen temizlenmez ise tam bir tedaviden söz edilemez. Ayrıca kıl giriş delikleri mutlaka kapatılmalıdır. Aksi halde sorun çok kısa süre içerisine tekrar eder.
Kıl dönmesi geçmişten günümüze kadar birçok farklı teknikle tedavisi denenmiş bir hastalıktır. Geçmişte tedavi klasik cerrahi müdahaleler ile kıl dönmesi kapsülünün çıkarılması şeklinde yapılıyordu. Bu tür ameliyatlar kesi miktarı fazla, iyileşme süreci uzun ve zorlu, hastane yatışına gerek duyulan ameliyatlardır. Bu nedenle tıp ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte hasta konforunun daha yüksek olduğu tedavi teknikleri geliştirilmiştir.
Klasik ameliyatlara alternatif olarak ilk etapta çağdaş ameliyat tekniği olan bascom ve mikro sinüsektomi teknikleri geliştirilmiştir. Bu ameliyatta micro cerrahi teknikler kullanılmaktadır. Bu sayede ameliyat en küçük kesi ile çok kısa sürede gerçekleştirilebilmektedir.
Çağdaş ameliyatlara alternatif olarak ise ameliyatsız tedavi teknikleri geliştirilmiştir. Bu sayede herhangi bir kesi yapılmasına gerek kalmadan kıl dönmesi hastalığı tedavi edilebilmektedir.
Birçok farklı tedavi tekniğinin olması hastaların aklında soru işaretleri oluşmasına neden olmaktadır. Bu yazımızda güncel olarak uygulanan tedavi teknikleri ayrıntılı olarak ele alınarak hastaların aklına takılan sorular cevaplandırılmaya çalışılacaktır.
Kıl Dönmesi Tedavisinde Güncel Olarak Uygulanan Tedaviler Nelerdir?
Kıl dönmesinde en sık tercih edilen teknikler çağdaş kıl dönmesi ameliyatları ve ameliyatsız tedavilerdir. Uygulayan doktor sayısı giderek azalsa da bazı hekimler klasik tedavilerden flap yöntemini hala uygulamaktadır.
Klasik Kıl Dönmesi Ameliyatları
Klasik ameliyatlarda temel mantık kıl dönmesi olan alanın genişçe kesilerek çıkartılmasıdır. Flap ameliyatı da klasik ameliyatlardan birisidir.
Flap ameliyatında ilk olarak kıl dönmesi hattı kesi yapılarak çıkartılır. Sonrasında yanlardan sağlıklı doku getirilerek kesi yapılan alana yerleştirilir. Kesilen dokunun şekline göre ameliyat farkı şekillerde isimlendirilir. Ancak doku kaydırarak yapılan ameliyatlara genel olarak flap adı verilmektedir.
Geniş çaplı bir ameliyat olmasından dolayı genel anestezi altında hastane ortamında uygulanır. Tedavi sonrasında 10-15 gün istirahat gerekir. Ayrıca geniş çaplı bir kesi yapılmasında dolayı tedavi sonrasında kayda değer bir iz kalır.
Çağdaş Kıl Dönmesi Ameliyatları
Klasik ameliyatlarda hasta konforunun düşük olması yeni tedavileri geliştirilmesini sağlamıştır. Bu amaçla çağdaş tedavi teknikleri olarak bascom ve mikro sinüsektomi teknikleri geliştirilmiştir. Mikro sinüsektomi bascom tekniğinin geliştirilmiş halidir. Bu nedenle yazımızda bascom tekniğine yer verilmemiştir.
Mikro Sinüsektomi ile Kıl Dönmesi Tedavisi
Mikro sinüsektomi tekniğinde amaç kıl dönmesi kapsülünün minimal kesi ile çıkarılmasıdır. Minimal kesi yapılması sayesinde hastalar aynı gün içerisinde sosyal hayatına dönebilmektedir.
Mikro sinüsektomi ameliyatında ilk olarak kıl dönmesi olan alan lokal olarak uyuşturulur. Sonrasında 2*2 cm boyutunda kesi açılarak kıllar ve kıl kapsülü çıkartılır. Sonrasında kesi yapılan alan estetik dikiş ile kapatılır. Bu sayede tedavi sonrasında minimal bir iz kalır.
Lokal anestezi olması sayesinde hastane ortamına gerek kalmadan tedavi klinik ortamında uygulanabilir. İşlem gerçekleştirildikten sonra hasta 10-15 dakika dinlendirilerek evine gönderilir. Hasta konforu yüksek ve pratik bir şekilde uygulanabilen bir tedavidir.
Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavileri
Ameliyatlı tedavilere alternatif olarak ameliyatsız kıl dönmesi tedavileri gerçekleştirilmiştir. Ameliyatsız kıl dönmesi tedavileri şunlardır; kristalize fenol, gümüş nitrat, sinüsotomi ve lazer tedavisidir.
Kimyasal Madde ile Kıl Dönmesi Tedavisi
Kristalize fenol ve gümüş nitrat yakıcı etkisi olan kimyasal maddelerdir. Kimyasal maddeler ile uygulanan tedavilerde amaç kılların bu maddeler yardımı ile yakılmasıdır.
Tedavi için ilk olarak kıl giriş deliklerinin olduğu alan lokal olarak uyuşturulur. Sonrasında delikler dermal punch ve radyo frekans yardımı ile genişletilir. Genişletilen bu deliklerden tercih edilen kimyasal madde uygulanır. Bu sayede kıllar ve kılları çevrelen kapsül yanar. Yanan maddeler deliklerden akarak sinüs boşluğundan dışarı atılır.
Tedavide kullanılan kimyasalların yanıcı etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle oldukça dikkatli kullanılmalıdır. Aksi halde sağlıklı doku kaybına neden olabilir.
Başarı oranları diğer ameliyatsız tedavilere nazaran daha düşük, tekrar riski ise daha yüksektir. Bu nedenle hekimler tarafından pek tercih edilmez.
Sinüsotomi Tekniği İle Kıl Dönmesi Tedavisi
Sinüsotomi tekniği lokal anestezi altında herhangi bir kesi uygulanmadan yapılan bir tedavidir. İlk olarak kıl giriş deliklerinin çevresi lokal olarak uyuşturulur. Sonrasında delikler dermal punch yardımı ile genişletilir. Genişletilen deliklerden küret ve fırça yardımı ile girilerek kıllar ve kıl dönmesi kapsülü temizlenir. Sonrasında sinüs boşluğu antiseptik solüsyonlarla yıkanarak tedavi tamamlanır. Genellikle dikiş atılması tercih edilmez. Ancak bazı durumlarda tek dikiş atılabilir.
Tedavi sonrasında hasta 10 dakika dinlenerek gündelik hayatına dönebilir. Sinüs boşluğu tamamen temizlendiği için hastalığın tekrar etme riski azdır. Ancak özellikle iyileşme süreci tamamlanana kadar bölgenin hijyenine dikkat edilmelidir.
Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi
Lazer cihazı sağlık alanında pek çok tedavide kullanılmaktadır. Kıl dönmesi tedavisi de bunlardan birisidir. Lazer tedavisinin uygulanışı sinüsotomi tekniği ile benzerdir.
Bölge lokal olarak uyuşturulur. Sonrasında delikler genişletilir. Genişletilen deliklerden küretle girilerek sinüs boşluğu temizlenir.
Ardından lazer cihazının ince ucu ile kıl giriş deliklerinden girilerek sinüs boşluğu 360 derece yani her açıdan etki edecek şekilde lazer ışını ile yakılır. Bu sayede sinüs boşluğu kapatılmış olur. Aynı şekilde kıl giriş delikleri ve varsa apse çıkış deliği de lazer ışını ile taranarak kapatılır.
Sinüs boşluğunun ve kıl giriş deliklerinin lazer ışını ile kapatılması sayesinde tekrar riski en aza indirilmiş olur. Tedavi sonrasında hasta kısa süre dinlenerek gündelik hayatına dönebilir. Kesi ve dikiş olmaması sayesinde iz kalmaz. Bu sayede tedavi sonrasında estetik kaygı oluşmaz.
283 kıl dönmesi hastası ile yapılan bir çalışmada hastaların %90ına lazer tedavisi uygulanmıştır. Hastalar tedavi sonrasında kısa dönem ve uzun dönemde takip edilmiştir. Takip sonrasında elde edilen verilere göre lazerle yapılan tedavilerde cerrahi müdahaleye göre daha az tekrar riski olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi Kimlere Uygulanabilir?
Lazerle kıl dönmesi tedavisi çok iler olmayan bütün hastalara uygulanabilmektedir. Oran olarak hastaların yaklaşık %90 civarına lazer tedavisi uygulanabilmektedir. Lazerle tedavisi mümkün olmayan hastalar ise minimal kesi ile yapılan mikro sinüsektomi tekniği ile tedavi edilebilmektedir.
Bu sayede hastalık ileri aşamalı olsa bile çağdaş ameliyat teknikleri sayesinde tedaviler günü birlik olarak uygulanabilmektedir.
İleri dereceli kıl dönmesi hastalarına doktorun gerekli görmesi durumunda cerrahi müdahale ve lazer tekniği kombine olarak uygulanabilmektedir. İleri dereceli 60 kıl dönmesi hastasınde cerrahi müdahale ve lazer tekniği kombine olarak uygulanmıştır. Tedavi sonrasında hastalar 5-9 yı ltakip edilmiştir. Araştırma sonucunda cerrahi operasyonda lazer kullanımının tekrar riskini düşürdüğü tespit edilmiştir.
Referanslar
1- Pappas, A. F., & Christodoulou, D. K. (2018). A new minimally invasive treatment of pilonidal sinus disease with the use of a diode laser: a prospective large series of patients. Colorectal Disease, 20(8), O207-O214.
2- Oram, Y., Kahraman, F., KARιNCAOĞLU, Y. E. L. D. A., & Koyuncu, E. (2010). Evaluation of 60 patients with pilonidal sinus treated with laser epilation after surgery. Dermatologic surgery, 36(1), 88-91.